Dinozorlar Hangi Jeolojik Zamanla Elveda Dedi? Bir Çıkış Planı Var mıydı?
Bütün çocukluk hayallerinin temelini atmış, “Jurassic Park”la bir nesli büyütmüş bu devasa yaratıkların yok oluşu hakkında bir şeyler duymayan var mı? Şayet öyle bir kişi varsa, o zaman kendilerine “Dinozorların ne zaman yok olduğunu sorarak işe başlamalılar! Çünkü dinozorlar, hepimizin bildiği gibi bir gün – tam olarak 66 milyon yıl önce – tarih sahnesinden büyük bir gürültüyle çekildiler. Ve sanırım bu çekilme, biraz da “ama biz de çözüm odaklıyız!” diyecek olan erkeklerin bir hayal kırıklığı, “Ahh keşke daha empatik olsalarmış” diyecek olan kadınların ise küçük bir iç geçirme noktasına denk geliyor.
Dinozorların Sonu: 66 Milyon Yıl Önce, Ama Hala Mı?
Dinozorlar, Mesozoik Era’nın sonlarına doğru, özellikle Kretase Dönemi’nin sonunda sahneden ayrıldılar. O zamanlar, devasa yaratıkların her birinin bir çözüm arayışında olduğunu düşleyebiliriz, değil mi? Erkeklerin stratejik çözüm odaklı yaklaşımlarına benzer şekilde, dinozorlar da muhtemelen “Nasıl hayatta kalırım, şu asteroidi biraz daha sağa kaydırabilir miyim?” diye düşünmüş olabilirler. Tabii ki başarısız oldular. Çünkü kimse bir asteroidle başa çıkamaz, değil mi?
Ama bir şeyler de var: Bu yaratıkların “Kretase”nin sonlarına doğru gitmesinin ardında bir empatik durum da olabilir. Kadınlar olarak, bazen ilişkilerde hissettiklerimiz gibi, dinozorlar da doğa ile, çevreleriyle uyum içinde olmaya çalışıyorlardı. İklim değişikliklerine ve çeşitli çevresel faktörlere uyum sağlamaya çalışan bu devasa canlıların hayatı sona erdiğinde, belki de onlara hayatlarında çokça empati gösteren bir doğa tarafından veda edildi. “Siz gidin, küçük dostlarımız gelsin” diyerek, memelilere yer açıldı. Evrenin en tatlı veda sahnesi gibi, değil mi?
Kretase’nin Bitişi ve Dinozorların Dönüşümsel Sonu
Kretase dönemi bitti, fakat bu dinozorların sonu değil, aslında çok büyük bir evrimsel dönüşümün başlangıcıydı. Onlar yok oldular, evet. Ama büyük olasılıkla, dünyayı terk ettiklerinde yerlerine gelen diğer türler, onlardan miras aldıkları hayatta kalma stratejileriyle başarılı oldular. Erkekler bu durumu analitik bir bakış açısıyla ele alırsa, şöyle diyebilirler: “Peki, bu değişim neden oldu? Dünya değişti, atmosfer değişti, devasa hayvanlar bir şekilde adaptasyona uyamadılar ve sonuç olarak… onlara hoşça kal dedik.”
Ama kadınların bakış açısına göre: “Görüyorsunuz değil mi? Doğa, onların elinden tutarak yeni bir çağ başlatıyor. Empati burada devreye giriyor; büyük bir değişim, büyük bir kayıp. Doğa onlara son bir şans vermek istemedi.”
Asteroid Geliyor! Ve Dinozorlar…
Dinozorların sonunu getiren asteroit (ya da asteroidler?) aslında bir tür küresel kriz planıydı. Şimdi, bir kriz durumu ve bunun çözümü üzerine sohbet ederken, erkeklerin çözüm odaklı bakış açısını gözümüzde canlandırın: “Asteroit mi? Hemen nasıl çözeriz? Bunu nasıl yönlendiririz? Bir tane devasa dev bir asteroidin yolunu değiştirebilir miyiz?” Tabii ki, o dönemin dinozorları bunu yapmadılar. Belki de stratejik planları eksikti, belki de doğaya fazla güventiler. Kadınlar ise, bu durumu şöyle empatik bir şekilde değerlendirebilirlerdi: “Herkesin güzel bir geleceği olabilir ama bazen, evrimsel süreçte büyük kayıplar yaşanır ve bu kayıplar, yeni fırsatlar doğurur. Hepimizin yolu birbirinden farklı.”
Her Şey Bitti mi?
Dinozorların sonu, aslında bir bitiş değil, yeni bir başlangıcın habercisiydi. Onlar yok oldular, ama biz hâlâ burada, onların hayaletlerini görmeden yürüyebiliyoruz. Hem erkeklerin çözüm odaklı analitik bakış açısı, hem de kadınların ilişkilerle dolu empatik yaklaşımı, aslında evrimin karmaşık dünyasında hep birlikte çalışarak bizi bugüne getirdi.
Öyleyse, sizce dinozorlar başka bir gezegene mi gitmek zorunda kaldılar, yoksa Dünya’ya bu kadar büyük bir evrimsel değişimi yaşatmaları mı gerekti? Peki, yeni çağa nasıl uyum sağladılar? Yorumlarda görüşlerinizi duymak isterim, belki de bu konuda çözüm odaklı bir strateji veya empatik bir tavsiye geliştirebiliriz!
Unutmayın, bu evrimsel yolculuğunda herkes bir şekilde kendi izini bırakıyor. Sizin iziniz nereye gidiyor?